fırsat ile ilgili deyimler

Fırsat bilmek
Fırsat bilmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:31:07

Bir şeyden belli bir amaçla hemen yararlanmak.
"Açılan kursları fırsat bilip, yüzme öğrendik."
"Maddi sıkışıklığını fırsat bilip, arsasını ucuza almış."

Fırsat bulmak
Fırsat bulmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:33:53

Uygun, elverişli zaman bulmak.
"Fırsat buldukça, gelip size yardım ederim."
"Plan yapıyorum, fırsat bulursam tatile gideceğim."

Fırsat yoksulu
Fırsat yoksulu deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2023-06-14 15:41:07

Yaşantısında eline fırsat geçmeyen kimse.
"Ben gerçekten tam bir fırsat yoksuluyum."
"Biraz çabalamazsan elbette fırsat yoksulu olursun."

Fırsat vermek
Fırsat vermek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:45:02

Bir işi yapmak için uygun, elverişli şartı sağlamak.
"Hava fırsat vermediği için, mangal keyfi yapamadık."
"Bu hafta, dolar satışı için iyi fırsat verdi."

Fırsat aramak
Fırsat aramak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:29:13

En uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
"Güzel bir araba almak için fırsat arıyor."
"Fırsat arıyorum, fırsat bulunca her şeyi anlatacağım."

Fırsat gözlemek
Fırsat gözlemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:41:06

Yapmak istediği iş için uygun bir zaman ya da bir durum beklemek.
"Onu yalnız yakalamak için fırsat gözlüyordu."
"Fiyatı daha düşmedi, almak için fırsat gözlüyorum."

Fırsat beklemek
Fırsat beklemek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-23 01:36:54

En uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
"Güzel bir araba almak için fırsat bekliyor."
"Fırsat bekliyorum, fırsat bulunca her şeyi anlatacağım."
"Ona haddini bildirmek için, fırsat bekliyorum."

Eline fırsat geçmek
Eline fırsat geçmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 01:59:29

İmkan bulmak.
"Elime fırsat geçse, iyi bir tatil yapacağım."
"Misafirliğe geleceğiz, ama elimize fırsat geçmiyor."

Fırsattan istifade etmek
Fırsattan istifade etmek deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:53:56

Çıkan fırsattan en iyi biçimde yararlanmak, fırsatı ganimet bilmek.
"Fırsattan istifade edip, hafta sonu köye kaçtık."
"Őğretmenler; her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, őğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. -
Atatűrk"

Fırsat sunmak
Fırsat sunmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2022-08-18 21:24:39

Bir işi yapmak için uygun, elverişli durumu sağlamak.
"Sana böyle bir fırsat sunmaktan dolayı çok mutluyum."
"Bize fırsat sunmadılar, yoksa biz de okurduk."

Fırsatını bulsa bir kaşık suda boğmak
Fırsatını bulsa bir kaşık suda boğmak deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-04-24 01:41:03

Bir kimseye çok kızmak veya çok öfkelenmek.
"Sana çok sinirliyim, fırsatını bulsam seni bir kaşık suda boğarım."
"Fırsatını bulsa beni bir kaşık suda boğacak, ama o iş o kadar kolay değil."

Fırsat her vakit ele geçmez
Fırsat her vakit ele geçmez deyiminin açıklaması ve örnek cümlelerini göster 2018-03-22 04:38:52

"Fırsat insanın eline çok seyrek geçtiği için çıkan fırsat iyi değerlendirilmelidir." anlamında kullanılan bir söz.
"Fırsat her vakit ele geçmez; bence, sen bu teklifi kabul et."